28 Ağustos 2013 Çarşamba

İlhan Berk Giderken


gece yeni bir ölüyü saklıyor benim için
kâğıtlar birikiyor ayakları sallanan masasında
bir uç beyi fırçasıyla yeniden ürüyor şiirde

sarı bir gece lambası yanıyor
kalemlerin üzerine düşüyor gölgesi
boynuna dolanan o kış atkısı ve sesleri kartoplarının
duruyor kitaplarının arasında

çiçekli minderi koltuğuna yapışmış
bekliyor kemikli gövdesini gövdesi
kaç yıl aynı ten yapışmış ruhuna da uçuvermiş o kırmızılar
yalnız narlar açılmış bir boşlukta tanrı’ya
elleri habersiz bundan

ay belli belirsiz örtüyordu örümcek ağlarını
kimi hışırtı dedi gelip geçene
kimi ninni sandı duyduğu sesleri

uzun bir karartı avluya düşüyor ve dallara söylüyor gittiğini
öğleyin kuşlar duyuyor yapraklardan
bizlerde böyle yaşayıp gidiyorduk
hepsi bu

masasının yanında duran kavanoza boya kalemleri değil de
şekerler doldurmak istiyor
verilmek üzere çocukların avucuna.

  


Serkan Türk

içimiz çölse biri geçmiştir kitabından.

Ömer Kaya yazdı: ÇIKIŞI ARAYANLAR İÇİN BİR ROMAN: AUSGANG

Romanın Konusu: Alışılmış düzende olaya yaslanan, kolay özetlenebilir pek çok metin okumuşuzdur. Bu minvalde çoğu metin, toplumsal bir mesel...