10 Ekim 2010 Pazar

cimri bir eğreltiotu-serkan türk

meşe palamutlarını taşlıyor
serin gölgeliklere eğilmiş rüzgâr
beklemeye durmuşum bana bak

ben mi dedim zaman mı fısıldadı geceye
kalbim oyun hamurun, ov
bir ıtır gibi salayım kokumu gövdene
senin ellerin hünerli, tenime gün doğuşu
bütün dehlizlerimi ışık basacak sonra
tanrı cimriyi sevmez cömert ol

başka birine dönüşürken zamanda
bazı yalanlar alır yaşananların tozunu
fotoğraflar hep başkasının olur
insan bir eğreltiotu gibi kururmuş
kurudum, dudaklarımda o mırıltılar

dedin ki: sessizliğinden korkuyorum en çok
bütün ışıklar yanarken
ürkek bir çocuk gibi kendime dönmekten
gidememekten o yolları seninle

sesini duyuyor olsam
içimdeki boşluğu kaldırır atardım

nalınların altında kalıyor yağmur
ıslanan sarı yaprak
yelelerini silkeler
akşam gibi geçerken kapı önlerinden o atlar
yutarmış göğü gözlerin

gördüğüm dallarda
yerine konulamaz bir şeyini yitirmenin adı
seni mi yitirdim
yoksa erken düşmüş bir güzü mü

beklemeye durmuşum bana bak



Serkan Türk
(her şeyin güzel olma nedenleri kitabında yayınlanmıştır.)

Ömer Kaya yazdı: ÇIKIŞI ARAYANLAR İÇİN BİR ROMAN: AUSGANG

Romanın Konusu: Alışılmış düzende olaya yaslanan, kolay özetlenebilir pek çok metin okumuşuzdur. Bu minvalde çoğu metin, toplumsal bir mesel...