kızıma babamın adını verdim
diyor fırat, günü dağların ardından başlatmış gibi,
güneşi gördüm yüzünde, kırk yıllık serüveni
selvili tepeyi, zeytin ağaçlarını ve limonları
o tuhaf nehrin böyle uluorta aktığını
buldum gönlü bulutlu zamanları
ankara’yı bursa’yı çoğu yalnız akşamı
defterine düştüğü satırları
cümle gölgesinde büyüyen sancıyı
yason burnu’ndaki o fotoğrafı
kızıma babamın adını verdim
diyor fırat, son güzü yaprak açması sanarak
dünyaya bıraktı tomurunu
insanın kalbi ayna,
bir bebekle görünür olan yüzümüz
duydukça nefesini, gülüşünü kızının
yarım sevgisini tamamlayan
tanrı’nın mucizesini anlatır gibi
kızıma babamın adını verdim, diyor fırat
Serkan Türk