22 Kasım 2011 Salı

Portekiz

akşamları neye inanırım sanırsın
balkonundan sarkmış bir çocuk başı
görür uzak yıldızları, yalnız ayı
güzellik saçlarının çözülmesi düğümlerinden

yazın tütmeyecek bacalar yapılır çatılara,
akmayacak yağmurdan gözyaşları çalınır
bilirsin her şey geçmişin tekrarı
yaşarsın yüzyıllar önceki mutsuzlukları ondan
aynı alışkanlıkla söylenirsin manava, kasaba
ben iyiye doğru gidiyorum kendi içimde

hepimiz başka karaların artığı
sular çekilir, o kuyular körlüğü insanın
yeni bir bakıştan mutluluk yapalım
terleyen bir kalp çarpıntısı ikimizde
başka kıyılara başka atlaslara bakalım

akşamları neye inanırım sanırsın
sokağından geçmiş kara bir gölge
bilir uzak şehirleri, çalınmış hayatları
burada durmuş söz ederiz Portekiz’den
sana çarpan sesimdeki boşluktan
gidemediğimiz limanlardan




Serkan Türk

Ömer Kaya yazdı: ÇIKIŞI ARAYANLAR İÇİN BİR ROMAN: AUSGANG

Romanın Konusu: Alışılmış düzende olaya yaslanan, kolay özetlenebilir pek çok metin okumuşuzdur. Bu minvalde çoğu metin, toplumsal bir mesel...