ölü defterler
sessizliğe el vererek akşam
söküyor avluların sesini yangınlardan.
teninden koparır gibi her sayfasını hayatın
ödeşiyorum batığımla.
kuru otlar, yaz’ın bahçesinde
bir anıymış. direnen heykel
rüzgârın içinden geçen fişek
yaşayanların kalbine değen gençlik.
omurgamın orta yerinde koca bir çıkık oldun
dikendin gülüne batan.
ölü defterlere dönüşüyor ayrılıklar
sahafa düşen kahır
taşlıkları çok zamanın
ayaklarım takılıyor yalnızlıklara.
Serkan Türk