Yirmi beşimden sonra
yirmi beşimden sonra iki kez sarsıldım
iki kez gök başımda döndü
çıktığım yokuş ağrılı,
yeni bir ülke getirecek sandım gönlüme
her sarsıntı bir başlangıç,
dallarımı kıran rüzgâr
uykusuz geceleri kovamadığımdan
peri’ye kıyamadım
içimin bıçağıyla oydum durdum gövdemi
içime kaçmış ruh gördü uzak istasyonları
bütün raylar bana gelen olmaz yolcuyu taşıdı
kaçtığım mı diyeyim koştuğum mu
birden yakaladı bendeki yalnızı
suya eğilmiş ağaçlar,
kalbimden geçen okun dallarıymış
günler yerine ufkumda geceler,
büyüdü yirmi beşimden sonra
birincisi sonlandığında yaşayamam sandım
ikincisi gitmesin derken
dışıma taşırdım gözyaşlarını
çiçekler saksılar yer değiştirdi evlerde
o peri’yi de öldüresiye sevdim içimden
Serkan Türk