bu gece de yalnız uyuyacak
ayaklarımda sallanan rüzgâr
karışacak ayın gölgesi dal sesine
ışığı sönecek o evin
saatin tıkırtısına takacağım
sabahlar zor olacak bazı zamanlarda
battaniyemi çekecek aydınlık üzerimden
göğsüm alçalıp yükselirken
gün girecek içeri
kınından çıkmış güneş
kırarım kanatlarımı uçmam bir daha yalnızlığa
sana geldim ıslak kalabalık orman ağzında
hepsi bir dolu marangoz karınca,
çürümüş dalları çekiyorlar ölü ağaçlara
şeker tozlarından yolları
çocukluğumdan aklımda
acısı da içinde insanın mutluluğu da
sana geldim,
yalnız senin bahçenin çiçekleri kokar bana
Serkan Türk
muaf dergisinde yer almıştır.
Ömer Kaya yazdı: ÇIKIŞI ARAYANLAR İÇİN BİR ROMAN: AUSGANG
Romanın Konusu: Alışılmış düzende olaya yaslanan, kolay özetlenebilir pek çok metin okumuşuzdur. Bu minvalde çoğu metin, toplumsal bir mesel...
-
Serkan Türk iki kitabının yeni baskılarıyla son günlerde adından çokça söz ettiriyor. Rüzgârlı Camlar ve Tanrı’nın Yalnız Kırları , yeni b...
-
Öğretmenlik sıfatımı takındığımda en çok korktuğum şeylerden biri de edebiyattaki istisnalardır. Öyle ki bir anda öğrencinin gözünde yeter...